Hat

Meslek Kodu:

900309

Kapalıçarşı’da

54

hat sanatçısı var.

HAT

Hat kelimesi özellikle İslam kültüründe, yazı ve güzel yazı manalarında kullanılmıştır. Hüsni hat, estetik kurallara bağlı kalarak, ölçülü ve güzel yazma sanatıdır; fakat İslam yazıları için kullanılan bir tabirdir. İslam yazılarını güzel yazma ve öğretme hünerine sahip sanatkâra hattat, bu sanata da hattatlık denilmiştir. Hat, sözün veya ruhta cereyan eden fikir ve duyguların, alfabe ve yazı vasıtaları ile resmedilmesidir. Hat sanatı en parlak dönemini Osmanlılar zamanında yaşar. 19. yüzyılda ve 20. yüzyıl başlarında da bu parlak dönemini sürdürür, ama 1928 yılında Latin alfabesine geçilmesiyle yaygın bir sanat olmaktan çıkıp yalnızca belirli eğitim kurumlarında öğretilen geleneksel bir sanat durumuna gelir,

Hat sanatı 20. yüzyılda Latin harflerinin kabulüyle birlikte eski görkemli günlerini kaybetti. Fakat pek çok önemli koleksiyonda, müzede hat sanatına dair özel bölümler var. Yeni hattatlar yetiştiren günümüz sanatçıları arasında Hasan Çelebi, Hüseyin Kutlu, Fuad Başar, Ali Toy ve dünya hat birincisi Mehmet Özçay ilk akla gelenler arasındadır.

Genellikle cami duvarlarında, müzelerde, el yazmalarında karşılaştığımız hat sanatı, 6 ve 10. yüzyıl arasında Arap harflerinin gelişimi ile birlikte ortaya çıktı. Arapça çizgi anlamına gelen hat, kabaca güzel yazı yazma olarak nitelendirilebilse de özü çok daha derin. Çünkü hat sanatında yazı gelişi güzel yazılmaz, her bir yazı türünün ayrı özellikleri, kuralları söz konusudur.

En parlak dönemini Osmanlılar zamanında yaşayan, şimdilerde eski camilerin onarımında, bazı meraklı kimselerin evlerine asmak için yaptırdıkları levhalarda, bir de mezar taşı yazılarında kullanılan hat sanatının temsilcileri, günümüzde yok denecek kadar azaldı.

1995 ve 2000 yılları arasındaki zaman diliminde hat talebeleri çığ gibi büyüdü ve hattatların sayısı arttı. Bugün ise bir rakamla ifade edemediğimiz kadar çok sayıda hat talebesi var. Bu gelişme hat sanatının yanı sıra, ebru, minyatür ve özellikle tezhip alanında yaşandı. Hatta tezhip kendi alanında kalitesine kalite katarak ilerlemeye devam ediyor. Cumhuriyet tarihi dönemi boyunca altın çağını bugüne en yakın tarihlerde yaşamaya başladı. Türkiye’nin her yanında sergiler açılıyor, binlerce insan hat çalışıyor, hat önü açılmış bir sanat olarak karşımıza çıkıyor

Kapalıçarşı’ da caladium bitkilerinin yaprağı üzerine hat sanatı uygulayan ve aynı zamanda atölye olan dükkana Dünya’nın çeşitli yerlerinden çok ünlü kişiler gelmektedir. Bu dükkanda görüp de hayran olmamak mümkün olmayan yaprak üzerine hat sanatı ile işlenmiş eserleri görebiliriz. Yurtdışında sergiler düzenleyen sanatçı, yaprakların üzerine üç büyük dine ait dualar ve iyi dilekler yazıyor. Ayrıca özel siparişler de alıyor. Bu sanatı öğrenmek isteyenlere de yardımcı oluyor ve haftada bir gün ders vermektedir.

Günümüzde hat sanatı her sanatı kaynaştırma olarak adlandırılabilir.Modern hat sanatı işlevsel el ile yazılmış betiklerden ve tasarımlardan işaretlerin soyut bir şekilde ifade edildiği ve bazen bu soyutsal ifadenin harflerin okunabilirliğinin yerine geçtiği güzel sanat eserlerine kadar geniş bir yelpazededir. Klasik hat sanatı tipografiden ve klasik olmayan yazı tiplerinden farklı olsa da bir hat sanatçısı bu alanların hepsinde eser verebilir; karakterler tarihsel bir şekilde disipline edilmiş olsalar da yazı anında doğaçlama bir şekilde oluşturulurlar, değişken ve spontanedirler. Bazı dönemlerde üzerindeki ilgiyi kaybeden ve azalan hat sanatı günümüzde yeniden hatırlanmaya, ilgi kazanmaya başlamıştır, Ev süslemeleri, dekoratif anlamda, mimaride kullanılan hat sanatı artık her yerde karşımıza çıkmaya başlamıştır. Son zamanlarda artan ilgi ve öğrenim sahalarının genişlemesi ile klasik sanatlarımızın yeniden altın devrini yaşadığını görmekteyiz.