Ahşapçılık

Meslek Kodu:

162903

Kapalıçarşı’da

54

ahşap sanatçısı var.

AHŞAP SANATI

Geçmişten günümüze süregelen kültür miraslarımız arasında ağaç işçiliğinin geleneksel sanatlarımız arasında önemi büyüktür. İslamiyetten önce Orta Asya’da Türklerde ağaç kutsal sayılmış, birçok sanat eserinde kullanılmıştır. Ahşabın Anadolu’da çevreden kolayca elde edilebilir olması, hafif, taşınabilir, kolay işlenebilir bir yapıda olması gibi özellikleri bu malzemenin kullanım alanlarını da artırmıştır. Tarih öncesi çağlardan beri ahşap dayanıklılığı, öz ısısı ve dokusuyla kullanım sürekliliği gösteren bir malzeme olmuştur. Ağacın oyularak, yontularak, işlenerek süs ve kullanım eşyası biçimi alması ahşap işçiliği oluşturmaktadır.

Tarih öncesi dönemlerden beri bir yapı malzemesi olarak ahşap; dayanıklılığı, öz ısısı ve dokusuyla kullanım sürekliliği gösteren bir malzeme olmuştur. Bu malzemenin kullanım tekniğinde zaman içerisinde birçok değişim ve gelişim gerçekleşmiştir. Buna bağlı olarak Türkiye’deki geleneksel ahşap işçiliğini birçok kültürel etkileşimin ve değişimlerin şekillendirdiği görülmektedir

Ağaç-Ahşap İşçiliği; Anadolu’da Selçuklu döneminde gelişmiş, kendine özgü bir şekil almıştır. Selçuklu, Beylikler dönemi ağaç eserleri daha çok mihrap, cami kapısı, dolap kapakları gibi mimari elemanlar olup gerçekten çok üstün işçilik göstermektedir.
Osmanlı Dönemi ahşap işçiliğinde sadelik hakim olmuş, çeşitli teknikler daha çok sehpa, kavukluk, yazı takımı, çekmece, sandık, kaşık, taht, rahle, Kuran muhafazası gibi kullanım eşyası, pencere, dolap kapağı, kiriş, konsol, sütun başlığı, tavan, mihrap, minber (vaaz kürsüsü) , sanduka gibi mimari öğelerde uygulanmıştır. Ağaç işçiliğinde en çok ceviz, elma, armut, sedir, abanoz, gül ağacı kullanılmakta, kakma, boyama, kündekari, kabartma-oyma, kafes gibi teknikler uygulanmaktadır. Ahşap kündekari minberler Osmanlı’nın minberlerde mermer malzemeyi kullanmayı tercih etmesi nedeniyle anıtsal yapılarda ki kullanım alanlarından birini kaybetmiş, buna karşılık kapı ve pencere kanatlarıyla vaaz kürsülerinde yoğun olarak kullanılmıştır.
Doğal koşullardan kolay etkilenen ve çabuk deforme olabilen ahşap malzemenin yapısal özelliği nedeniyle birçok ahşap üretimin günümüze kadar gelememiştir. Özellikle mimari eleman olarak kullanılan ahşap malzeme bu bozulmalardan daha fazla etkilenmiştir. Ahşap sütun, mihrab, kapı, sanduka gibi mimari elemanlarda sık tercih edilen bir malzeme olmuştur. Zaman içinde teknik ilerlemeyle birlikte malzemenin ömrünü arttırmanın yolları denenmiş ve kısmen başarılı sonuçlar elde edilmiştir.

Türk ahşap işleme sanatında öne çıkan örnekler arasında mimaride; cami ve mescitlere ait mihrap, minber, kapı, mezar sandukaları ve kümbetler, sivil mimaride; Türk evlerinin, saray ve köşklerinin kapı, pencere kanatlarının süslemeleri ve tavan işlemeleri, günlük kullanım eşyaları olarak da; sehpa, çekmece, Kuran-ı Kerim muhafazası, rahle, kavukluk, sandık, yazı takımları, tavla, tespih, takunya, vazo, kalemler, ağızlık, pipo, beşik, tahta kaşıklar, yayık, sofra altlığı, elek, kasnak, baston, asa, yazma kalıpları, yazı takımı kutuları dokuma tezgâhları, çıkrık, iğ, öreke, kirman, at arabaları gibi eserler yer almaktadır.
Geleneksel ahşap sanatı olan kündekari gelişen teknoloji ve değişen mimari ve estetik anlayışlardan dolayı önemini yitirmiş ve bu sanata olan ilginin azalmasıyla beraber sanatı uygulayan usta sayısı da günden güne azalmıştır. Günümüzde, kündekari tekniği sanat eseri olarak nitelendirilebilecek yapıların çok azında kullanılmaktadır. Yüzyıllardır bozulmayan estetik ve el emeği geleneği olan Ahşap Oymacılık Sanatı, günümüzde hazır üretim ve ucuz maliyetli ürünlerin tercih edilmesiyle yavaş yavaş yok olmaktadır.
Bu değerli el sanatı; ceviz ağacının önceleri olduğu kadar bulunamaması, şehir merkezlerinde atölyeler için uygun alanların olmaması, çırak bulunamaması ve talebin azalması gibi nedenlerden kaybolmaya yüz tutmuştur. Oysaki bu geleneksel Türk ahşap sanatı 9 asrı aşkın bir süredir kendini kanıtlamış ve yapının estetik değerlerini artırdığı gibi ömrünü de uzattığı gözlenmiştir.

Kaynak http://hbogm.meb.gov.tr/duyurular/YasayanElSanatlarimiz.pdf