Seramik

Meslek Kodu:

464401

Kapalıçarşı’da

54

seramik sanatçısı var.

SERAMİK SANATI

Seramik, genellikle kil minerallerinden yapılan plastik hamurun şekil verilip pişirilmesiyle elde edilen çanak, çömlek, kap, testi, tuğla ve kiremit gibi düşük sıcaklıkta yumuşak pişirilmiş toprak eşya ve yüksek sıcaklıkta sert pişirilmiş porselen eşyalara denir. Seramiğin ham maddesi olan kil tarihi gelişimi içinde, yüzyıllar boyunca, kap kacak yapımından başka tahıl ve diğer ürünlerin depolanmasına yarayacak çeşitli büyüklükte kapların yapımında kullanılmış, gerek eski çağlarda gerekse günümüzde yapı tuğlası üretiminde yararlanılan bir gereç olmuştur. Ne var ki çömlekçilerin gözünde toprak hala hiçbir alet kullanmadan istenildiği gibi yoğrulup biçimlendirilen basit bir hammaddedir. Toprak, atalarımız için olduğu kadar günümüz çömlekçileri için de gerekliliğini sürdürmektedir.

Türklerin Anadolu’yu ele geçirmesinden sonra seramik sanatı, bu bölgede 8.000 yıldır süregelen geleneği de bünyesine katmış ve yepyeni bir boyut kazanmıştır. Bu sentezin sonucunda özellikle Kütahya ve Çanakkale önemli seramik üretim merkezleri hâline gelmiş, çini yanında hayvan şekilli kaplar Çanakkale seramiklerinin simgesi olmuştur. Yine de, Osmanlı seramik sanatının doruk noktası İznik’tir. Bu üretim merkezleri zaman içinde gerilemiş ve ışıltısını kaybetmiştir. Ancak cumhuriyet ile Türk seramik sanatı yepyeni bir döneme girmiş ve gerek eski Anadolu medeniyetleri gerek ise Türk-İslam geleneğinden gelen birikimi harmanlayarak gelişimini sürdürmüştür.

İlk kaynaklarını Anadolu dışındaki Türk seramiğinden alan Anadolu seramik sanatı, Osmanlılar devrinde tamamen kendine özgü bir gelişme göstermiş, çok aranan ve ihraç edilen eserler vererek ilgi görmüştür. 14. yüzyıl Timur döneminin tipik mimari özelliklerini taşıyan Gur Amir türbesi, turkuaz tonlarının hâkim olduğu mavi ve yeşil tonlarında çinilerle süslüdür. Motifleri ve tekniği ile Timurlu seramiğinin paralelinde sayılması gereken çini duvar kaplamaları ve çini mozaik mihrap, çini tekniği açısından Anadolu seramik atölyelerinin İran’a yaklaştığını göstermektedir.

Ülkemizin pek çok yöresinde gerek geçim kaynağı olarak gerekse sanat anlayışı bakımından geleneksel sanatlarımıza sahip çıkılmıştır. Bugün çağımızın teknolojik gelişmeleri karşısında unutulmaya yüz tutmuş sanatlarımız, ustalarımızın gayretiyle bazı bölge ve şehirlerimizde halen varlığını sürdürmektedir. Çağımızın çini desen ve kompozisyon anlayışına yeni bir soluk Getirilmiştir. Geleneksel çini sanatını modernize eden bir anlayışla yaşadığı Kütahya şehrine özgü Kütahya çiniciliğini öğrenmek ve uygulamakla yetinmemiş, İznik çinisi ve Çanakkale seramik sanatı ile ilgilenerek yeni biçim ve arayışlara da yönelmiştir.

Kaynak: http://www.anadoluselcuklumimarisi.com/selcuklular/selcuklu-el-sanati/seramik-sanati